SÖYLEŞİ / Selim Güneş – Kar Beyaz / Kaan Karsan

eksisinema.com, 2011.05.11

Selim Güneş ile ilk filmi Kar Beyaz üzerine konuştuk. Katıldığı festivallerden ödüllerle dönen Kar Beyaz, bu cuma günü vizyona giriyor. İzleyen kimsenin kayıtsız kalamadığı bu ilgi çekici filmi kesinlikle seyretmenizi öneriyoruz. Selim Bey’e de hem alçakgönüllülüğü hem de sıcakkanlılığı için bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Öncelikle, bu kadar tanınan, sevilen bir fotoğrafçıyken, bir film çekmeye nasıl karar verdiniz? Hep aklınızda mıydı sinema?

Film yapma fikri bende bir anda oluşmadı. Çocukluğumdan beri varolan bir şeydi. Ayrıca çoğu fotoğrafçının aklının bir köşesinde film yapma fikri vardır. Ben zaten çektiğim fotoğraflarla bir hikaye anlatıyordum. Bu hayalimi gerçekleştirmem için gereken şartlar oluştuğunda aklıma ilk kez yıllar önce okuduğum Sabahattin Ali’nin Ayran adlı eseri geldi. Ve süreç başladı…

Kar Beyaz için size ilham veren bir yönetmen ya da bir film oldu mu?

Kar Beyaz için ilham veren müzik, şiir, resim ve fotoğraf gibi başka sanat dallarından insanlar oldu. John Lennon, Nazım Hikmet, Michelangelo, Josef Koudelka gibi. Ama film olarak bende etkisi olan yönetmenlerden bazılarının isimlerini de söylemek isterim; Terence Mallick, Kar Wai Wong, Akira Kurosawa, Andrey Tarkovski ve Fred Zinnemann…

Nasıl bir süreç bir yönetmenin ilk filmini çekme süreci? Ne gibi zorluklar yaşadınız? Fotoğraf sinemadan sonra yabancı ya da tanıdık geldi mi size?

İlk film demek birçok ilk demek. Bu süreç filmi nasıl çekeceğinin kararını verdiğin ön çalışma dönemiyle başlıyor. Bu benim için set tarihimizden önceki üç yıl demekti. Bir öğrenci gibi ders çalıştım. Bazı şeyleri öğrendikçe ne kadar çok eksiğiniz olduğunu hissediyorsunuz. Bu daha çok çalışmak ve araştırmak demek. Senaryo, mekan seçimi, oyuncuların ve ekibin belirlenmesi, set, post prodüksiyon ve yapılması gereken diğer adımlar… Herşeye ama herşeye karar vermesi gereken kişi yönetmen. Bir de deneyiminiz yoksa işiniz daha zor gibi duruyor. Ama benim için sinema yapımının tüm bu süreçleri çok zorlu geçmedi. İşimi kolaylaştıran iki şey vardı. Birincisi şansım. Yapımcımdan, oyuncularıma, görüntü yönetmenimden, set ekibine kadar herkes hem işlerini iyi yaptılar hem de filmi çok benimseyip yürekten çalıştılar. Böyle insanlarla birlikte çalışmak benim için şanstı. İkincisi ise bir usta sinemacının dediği gibi ihtiyaç duyduğumda güvendiğim içgüdülerim oldu.

Fotoğrafın yeri her zaman benim için aynı. Yüreğimin yarısı.

Kar Beyaz filmi seyirciye ne sunuyor? Seyirci, Kar Beyaz’ı ne gibi beklentilerle izlemeli?

Film bir çocuğun bir günlük bir hikayesi… Bu bir günlük hikayede umut var, cesaret var ve aşk var… Kar Beyaz hayallerin, anıların ve rüyaların gerçekle karıştığı masal gibi bir film… Bu duygulara seslenen filmde John Lennon’ın “nerede yaşam varsa orada umut vardır” sözündeki ‘umut’ ise benim vurgulamaya çalıştığım şey… Yani izleyiciyi masal gibi bir film bekliyor.

Seyirci filmi biraz sabırla, biraz dikkatle ve çokca da önyargısız izlemeli. Seyirci biraz heyecanlanacağı çokça da duygulanacağı ve sinemanın tadına varacağı bir filmle karşı karşıya…

Film genel olarak asıl karakteriniz Hasan üzerinden mi bir hikaye anlatıyor yoksa Hasan, büyük resmin bir kısmı mı sadece?

Film Hasan’ın bir günlük hikayesini anlatıyor. Ama Hasan’ı anlatmıyor. Hasan ve Hasan’ın hayatına dokunan kişiler üzerinden hayata dair bazı şeyler söylüyor…

Fotoğraflarınız filmin görsel yönü hakkında ne kadar ipucu veriyor? Fotoğraflarım gibi bir film diyebilir misiniz Kar Beyaz için?

Fotoğrafçı gözü sinema için hem avantaj hem dezavantaj. En çok dikkat etmem gereken şeylerden birinin görüntüler olacağını biliyordum. Fotografik görüntü, görsellik anlamında çok iyi olabilir, ama hareketli görüntüde anlamını yitiriyorsa bu bir dezavantajdır. Bıçak sırtı bir durum anlayacağınız. Avantajı kullanmak için çok dikkat ettim. Sahne neyi anlatıyor, kamerayı nerede durmalı, çekim ölçeği ne olmalı, perspektif nasıl olmalı, perspektife uygun objektif hangisi ve kadrajım nasıl olacak? Ve sonuç; bu planda istediğimi elde ettim mi? Yani bu sorulara dikkat ederek sondan başa doğru gelerek görüntülere karar verdim. Son kararı verirken fotoğraftaki birikimimin filmime katkısı olduğunu düşünüyorum. Filmi şimdi izlediğimde de öyle olduğunu görüyorum. Ama fotoğrafta olan üslubum Kar Beyaz’da var diyemem. Sinemadaki çizgim için en az birkaç film daha çekmeliyim diye düşünüyorum.

Bir atmosfer filmi mi Kar Beyaz? Seyircinin filmin içine girmesi, kendini tamamen öyküye ve görselliğe bırakması mı gerekiyor?

Cevabım iki soruya da evet, Kar Beyaz bir atmosfer filmi.

Minimalist ve melankolik bir film mi Kar Beyaz?

Kar Beyaz için minimalist denebilir mi? Belki evet… Melankolik mi? Asla!..

Filmin ne kadar seyirciye ulaşmasını bekliyorsunuz? Genel damara hitap eden, herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir film mi bu?

Çevremdeki insanların beklentileri şöyle. On bin kişi iyidir, elli bin olsa süper olur ama yüz bin olsa tadından yenmez. Ben neden milyon olmasın diyorum. Nesli Çölgeçen şöyle bir şey anlatmıştı. Yönetmenler hayal tacirleridir. Bizim iki hayalimiz vardır. Birincisi film yapmaktır. İkincisi ise yaptığımız filme milyonlarca seyircinin geleceğini hayal etmektir. Yani ben milyon sayıda seyirci isteğimde samimiyim. Umarım ikinci hayalim de gerçekleşir.

Çok yakın zamanda iyi bir sinema yazarı Kar Beyaz’ı herkesin farklı okuyacağını ve bunu çok az filmin başarabildiğini söyleyip beni tebrik etti. Eğer seyirci salondan çıktıktan sonra film üzerinde düşünmeye devam ediyorsa ben bir şeyler başarabilmişim demektir.

Türk sinemasının son dönemi hakkında neler söylemek istersiniz? Takip ettiğiniz sinemacılar kimler, nasıl bir dönemden geçiyoruz?

Sayısal olarak film üretimindeki artış nitelikli film artışını da getirdi. Ayrıca çok yetenekli ve birikim sahibi kişilerin yönetmen olarak bu dönemde film yapıyor olması da Türk sineması adına bir şans.

Mümkün olduğunca çok film izlemeye çalışıyorum. Özellikle takip ettiğim sinemacılar Terence Mallick, Gus Van Sant ve Kar Wai Wong.

İkinci filminiz için çalışmalara başladınız mı, aklınızda herhangi bir şey var mı?

İkinci filmimin çalışmaları başladı. Sinopsis ve tretman tamam gibi. Senaryo çalışmalarına başlıyoruz. İstanbul’da geçecek bir film olacak. Ortak yapım için de koşturuyoruz. Yani yine zorlu fakat keyifli bir ikinci süreç başlamış durumda.

*** http://eksisinema.com/roportaj-selim-gunes-kar-beyaz/